Malatya, Türkiye’nin en önemli kayısı üretim merkezi olarak bilinir. Özellikle sofralık kayısılarıyla ünlü olan bu şehir, yıllardır tarımsal faaliyetleriyle ön planda yer alıyor. Ancak son dönemlerde yaşanan iklim değişiklikleri, hastalıklar ve piyasa dalgalanmaları gibi faktörler, Malatya’daki kayısı üretimini olumsuz etkiliyor. Yerel üreticiler bu durumu, tedarik zincirindeki aksamalar ve düşük satış fiyatları nedeniyle ciddi bir sorun olarak değerlendiriyor. Yenilikçi tarım uygulamalarının ve iyi tarım uygulamalarının benimsenmesi konusunda adımlar atılmadığı sürece, kayısı üreticileri için bu durumun devam etmesi kaçınılmaz görünüyor.
Türkiye, dünya genelinde kayısı üreten ülkeler arasında önemli bir konuma sahiptir. Bununla birlikte, 2023 yılı itibarıyla Malatya’da etkili olan iklim koşulları, kayısı üretiminde yaşanan verim kaybını artırmıştır. Uzmanlar, bu yıl üretimdeki kaybın yaklaşık yüzde 30 civarında olduğunu bildiriyor. Özellikle soğuk hava dalgalarının erken dönem çiçeklenme dönemine denk gelmesi, çiçeklerin dökülmesine ve dolayısıyla verim kaybına neden oldu. Ayrıca, böcek infestasyonu ve fungal hastalıklar da kayısı ağaçlarının sağlığını tehdit eden diğer etmenler arasında yer alıyor. Üreticiler, bu koşullarla başa çıkmak için çeşitli mücadele yöntemleri uygulamalarına rağmen, başarılı olamamaktadırlar.
Kayısı üreticileri, sadece iklim koşullarıyla değil, aynı zamanda piyasa koşullarıyla da büyük mücadele vermekte. Olumsuz hava şartları, ürün miktarının azalmasına yol açarak, taşımacılık ve depolama maliyetlerini artırmış durumda. Yüksek maliyetler, üreticilerin sabit gelirlerini tehlikeye atarken, kayısıların tüketiciye ulaşma fiyatlarını da yükseltmektedir. Üreticiler, düşük fiyatların yanı sıra artan maliyetler karşısında da kar edebilmek için sıkı bir şekilde çalışmak zorunda kalıyor. Kayısıların bu yılki satış fiyatları, üreticilerin beklentisini karşılamaktan oldukça uzak. Piyasada rekabet kaygıları ve tüketici taleplerinin değişkenliği, özellikle küçük ölçekli üreticileri zor durumda bırakıyor.
Sonuç olarak, Malatya'daki kayısı üreticileri, hem doğal hem de ekonomik şartlar nedeniyle büyük bir zorlukla karşı karşıya. Çiftçiler, tarımsal sürdürülebilirliği yükseltmek ve verimliliklerini artırmak için yeni yöntemler arayışına girmekte. Bu bağlamda, devletin tarımsal destekleme projeleri ve araştırma-geliştirme çalışmaları büyük önem taşıyor. Yerel kooperatifler ve çiftçi birlikleri tarafından yürütülen eğitim programları ve seminerler, çiftçilerin bilinçlenmesine ve yeni teknikler öğrenmesine yardımcı olmaktadır. Ancak, bu önlemlerin etkinliğinin artırılması ve uygulamalarda sürekliliğin sağlanması gerekiyor.
Özellikle, genç çiftçilerin bu sektöre dahil olması ve yenilikçi fikirlerle üretimin artırılması, Türkiye’nin kayısı üretiminde global arenada rekabet gücünü artıracaktır. Fakat, mevcut sorunlar hızla çözülmezse, sadece Malatya’nın kayısı üretimi değil, Türk tarımı genel olarak büyük bir darbe almış olacak. Bu nedenle, sektörün tüm paydaşlarının iş birliği içinde hareket etmesi önem taşıyor.