Son yıllarda Türkiye'nin doğal zenginlikleri ve dağları, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmekte. Özellikle doğayla iç içe vakit geçirmeyi seven piknikçiler için yeni bir hedef belirlenmiş durumda. Türkiye'nin en yüksek üçüncü zirvesi olan bu muhteşem tepe, hem eşsiz manzaraları hem de sunduğu aktivitelerle adeta piknikçilerin yeni gözdesi haline geldi. Dağcılık tutkunlarından, doğa yürüyüşü severlere kadar herkesin ilgisini çeken bu bölge, hiç şüphesiz kış ve yaz mevsimlerinde de sıklıkla ziyaret ediliyor.
Zirveye ulaşmak için pek çok farklı rotadan geçmek mümkün. Ancak, pek çok kişi bu maceranın zorluklarının yanı sıra sunduğu doğal güzelliklerle de karşılaşmayı umuyor. Dağa ulaşımın sağlandığı yolda, kayalık alanlar ve dik yamaçlar yer alıyor. Bu durum, zirveye ulaşmak için ciddi bir çaba ve kondisyon gerektiriyor. Ancak zirveye ulaştığınızda, eşsiz manzara karşınıza çıkıyor; çevredeki diğer dağlar, yeşil alanlar ve gökyüzündeki bulutların oluşturduğu tablo, uzun yürüyüşlerin yorgunluğunu unutturuyor.
Her mevsim farklı bir güzelliğe bürünen bu zirve, kışın karla kaplı görüntüsüyle kartpostalları andırırken, yaz mevsiminde açan çiçekler ve sıcacık güneşle ziyaretçilerini karşılıyor. Bu nedenle çok sayıda piknik grubu, yaz geldiğinde burayı tercih ediyor. Doğanın tadını çıkaran aileler, arkadaş grupları ve çiftler, her türlü sosyal aktiviteyi gerçekleştirmek için burayı mükemmel bir mekan olarak görüyor. Piknik alanları, güvenilir bir dinlenme noktası olarak öne çıkarken, tabiatın sunduğu gürültüsüz ortam, stres atmak isteyenlerin ilk tercihleri arasında yer alıyor.
Bu gözde zirvenin hala bakir kalması ve oluşumlarını koruyabilmesi için yerel yönetimlerin ve çevre kuruluşlarının başlattığı projeleri dikkatlice takip etmek gerekir. Ziyaretçi yoğunluğunun artması, doğal çevre üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğinden, sürdürülebilir bir turizm anlayışının benimsenmesi elzemdir. Bu bağlamda gerçekleştirilen çeşitli ağaç dikme kampanyaları ve temizlik etkinlikleri, bu bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyor.
Ayrıca, yerel halkın piknikçileri bilgilendirici eğitimler vermesi ve doğal alanların korunmasına yönelik bilgilendirmeler yapılması, ziyaretçilerin unutulmaz bir deneyim yaşamasını sağlamaktadır. "Doğa saygı ister" mottosuyla hareket eden yerel halk, dağın sunduğu cennet köşelerinin korunması için el birliğiyle çalışmakta. Piknik alanlarının temiz tutulması, evsel atıkların doğru bir şekilde atılması ve doğanın dinlenmesine olanak tanınması gerekmektedir.
Türkiye’nin en yüksek üçüncü zirvesi, hem yerli hem de yabancı turistler için cazip bir piknik alanı haline gelmenin yanı sıra, doğa severlerin buluşma noktası olmayı hedefliyor. Doğayla iç içe bir gün geçirmek, temiz hava almak ve sevdiklerinizle birlikte anılar biriktirmek için bu eşsiz zirve, mükemmel bir adres. Dört mevsim boyunca sunduğu doğal güzellikler ve sağladığı huzur, her yaştan insana hitap edebiliyor. Piknikçilerin bu yeni gözdesine bir an önce uğrayarak, kendinizi doğanın kollarına bırakmayı unutmayın!