Herkesin kalbinde yer edinen bir hikaye: 9 yaşındaki Meryem, 25 kilodan 10 kiloya düşerek açlıkla mücadele ediyor. Ailesinin maddi sıkıntıları nedeniyle yeterli besin alamayan Meryem, yaşam mücadelesi verirken hem fiziksel hem de psikolojik zorluklarla başa çıkmaya çalışıyor. Küçük yaşına rağmen bu kadar ağır bir yük taşımak, onun için oldukça zor bir yolculuğa dönüşüyor.
Meryem, yoksul bir ailede büyüyor. Babası işsiz, annesi ise geçimini sağlamak için günde 12 saat çalışmak zorunda. Ailenin maddi durumu, Meryem’in sağlıklı beslenmesini imkansız kılıyor. Anne, sık sık evde yetersiz kalan yiyecekleri artırmak için mücadele ederken, Meryem’in beslenme ihtiyaçları göz ardı ediliyor. Bunun sonucunda, Meryem hızlı bir şekilde kilo kaybediyor ve sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor.
Tüm bu zorlu koşullara rağmen, Meryem’in hikayesi birçok insanın dikkatini çekti. Yerel hayır kurumları ve gönüllü kuruluşlar, Meryem’in ve ailesinin durumuna el atmak için harekete geçti. Gıda yardımları, sağlık taramaları ve psikolojik destek ile Meryem’in durumu iyileşmeye başladı. Ancak bu yardımlar, sadece kısa vadeli bir çözüm sunuyor. Uzun vadeli bir çözüm için ailelerin ekonomik olarak desteklenmesi ve sürdürülebilir gelir kaynaklarına sahip olmaları gerekiyor.
Meryem’in hikayesi, açlık ve yetersiz beslenme sorunlarının yalnızca bir bireyin yaşamını değil, aynı zamanda toplumun genel sağlığını etkileyen ciddi bir mesele olduğunu gözler önüne seriyor. Bu sorunla mücadelede bireylerin yanı sıra, devletlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası toplumun da sorumluluk alması gerekiyor. Meryem gibi çocukların sağlıklı bir şekilde büyüyebilmeleri ve eğitim hayatına devam edebilmeleri için tüm bu aktörlerin ortak çaba göstermesi şart.
Sonuç olarak, Meryem’in yaşadığı bu zorlu süreç, bizlere bir mesaj veriyor: Her bir bireyin sağlıklı bir yaşam sürme hakkı vardır ve bu hak, herkes için güvence altına alınmalıdır. Meryem gibi pek çok çocuk, sağlık, eğitim ve yeterli beslenme hakkına erişim için mücadele ediyor. Onların sesine kulak vermek ve bu sorunların çözümü için kolları sıvamak hepimizin görevi.