İstanbul'da sefer yapan İETT otobüsünde meydana gelen bir taciz olayı, toplu taşıma güvenliği konusunda endişeleri artırdı. Olay, sabah saatlerinde İstanbul'un kalabalık caddelerinden birinde gerçekleşti. Yolculuk eden biri kadın iki yolcu, otobüste rahatsız edici davranışlarla karşılaştı. Durumun ciddiyeti üzerine, otobüs şoförü olay yerine müdahale etti ancak bu sırada beklenmedik bir saldırıya maruz kaldı. İETT otobüslerinin halk arasında ne denli güvenli bir ulaşım aracı olduğu sorgulanmaya başlandı.
Sabahın erken saatlerinde, bir İETT otobüsü Üsküdar yönüne sefer yapıyordu. İçerideki yolcular, günlük işe gidiş telaşı içinde yollarına devam ederken, bir yolcunun özellikle iki kadına yönelik rahatsız edici hareketleri ve sözleri dikkat çekti. Diğer yolcular, başlangıçta durumu görmezden gelmeye çalıştılar fakat söz konusu taciz durumu giderek daha da rahatsız edici bir hale geldi. Kadın yolcular, durumu şoföre bildirdiklerinde, şoför hızlı bir şekilde olaya müdahale etmeye çalıştı. Ancak bu girişim, saldırıya uğramasına neden oldu. Yaralanan otobüs şoförü, aynı zamanda kendi güvenliğini sağlamak adına da çaba göstermek zorunda kaldı.
Olayın ardından, otobüste bulunan yolcuların tepkileri oldukça çarpıcıydı. Bazı yolcular, durumu kayıtsız bir şekilde izlerken, diğerleri şoförün cesaretine övgüde bulundu. Olaya tanık olan bazı kadın yolcular, kendilerini güvensiz hissettiklerini ve taciz olaylarının toplu taşıma araçlarında sıkça yaşandığını belirtirken, bazı yolcular saldırganın bir an önce yakalanmasını talep ettiler. Hemen ardından otobüs durdurularak güvenlik güçleri olay yerine çağrıldı ve saldırgan olay yerinden kaçmaya çalıştı ancak birkaç dakika içinde yakalandı.
Böyle bir olayın İstanbul'da yaşanması, toplu taşıma güvenliği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. İstanbul’da gün içerisinde binlerce insan bu otobüsleri kullanmakta ve bu tür rahatsız edici durumlar ile karşılaşabilme olasılığı, insanların psikolojik durumlarını olumsuz etkilemektedir. Yolcular, İETT’nin güvenlik önlemlerinin artırılmasını, şoförlerin eğitimlerinin güçlendirilmesini ve otobüslerde kamera sistemlerinin daha yaygın hale getirilmesini talep ediyor. Bu tür taciz olaylarının önüne geçilmesi için ne gibi adımlar atılacağı, yerel yöneticiler tarafından alınacak kararlarla doğrudan ilişkili gibi görünüyor.
Olayın duyulmasının ardından sosyal medyada da geniş yankı uyandı. Yerel kullanıcılar, benzer olayların önlenmesi için “#GüvenliUlaşım” etiketi altında paylaşımlar yaparak farkındalık yaratmaya çalıştılar. Bazı kullanıcılar ise bu tür olaylar için daha ciddi yaptırımların getirilmesi gerektiğini savunarak, güvensiz bir toplumda yaşamak istemediklerini ifade ettiler. Bu durum, sadece bir otobüs yolculuğu değil, aynı zamanda toplumdaki cinsiyete dayalı şiddetin ne denli yaygın olduğunu gözler önüne seriyor.
İstanbul'un yoğun nüfusu ve sosyal dinamikleri, toplu taşıma sisteminin önemini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda bu tür olayların ne kadar önemli ve acil bir çözüm gerektirdiğini de gösteriyor. Otobüs seferlerinde meydana gelen bu tür olayların, hem yolcuların hem de sürücülerin hayatını olumsuz etkilemesi, toplu taşıma sisteminin yeniden gözden geçirilmesini mecbur kılıyor. İETT'nin bu tür istenmeyen olaylarla daha etkin bir şekilde mücadele etmesi gerekiyor.
Sonuç olarak, yaşanan taciz olayı bir son değil, bir başlangıç oldu. Toplumun her kesiminin bu gibi davranışlara karşı durması ve gerekli tedbirlerin alınması için sesini yükseltmesi gerektiği aşikardır. İstanbul'da olası benzer durumların önlenmesi için, yalnızca toplumsal büyüme ve farkındalık değil, aynı zamanda ilgili otoritelerin etkin müdahaleleri de büyük önem taşıyor.