Son günlerde İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik gerçekleştirdiği hava saldırıları, hem bölgesel hem de uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı. Saldırılar, binlerce sivilin yaşamını tehdit ederken, dünya genelindeki birçok ülke ve insan hakları örgütü bu duruma sert bir şekilde tepki gösterdi. Öte yandan, ABD hükümeti, İsrail'e verdiği destek mesajını yineledi ve yaşanan durumla ilgili hassasiyetini vurguladı.
İsrail'in son günlerde Gazze'ye yönelik başlattığı askeri harekât, birçok ülke ve uluslararası kurumdan sert eleştiriler aldı. Birleşmiş Milletler, Savaş Suçları Mahkemesi ve çeşitli insan hakları kuruluşları, saldırıların sivil yaşamı tehdit ettiğini ve uluslararası hukukun ihlal edildiğini belirten açıklamalar yaptı. Örneğin, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze'deki sivil kayıpların kabul edilemez olduğunu ve ateşkes çağrısında bulunduğunu dile getirdi. Avrupa Birliği'nin de bu konudaki kaygıları artarak devam ediyor. AB, İsrail hükümetine, sivillere yönelik saldırılardan kaçınma ve insan haklarına saygı gösterme çağrısı yaptı.
Ülkeler yalnızca resmi açıklamalarla kalmadı; sosyal medyada birçok kullanıcı ve aktivist, Gazze'de yaşanan olayları kınayan mesajlar paylaştı. Twitter, Instagram ve Facebook gibi platformlarda #PrayforGaza ve #SaveGaza hashtagleri altında paylaşımlar hızla yayıldı. Özellikle, genç nesil aktivistler, durumun ciddiyetine dikkat çekmek için çeşitli kampanyalar düzenledi. Ayrıca, bazı şehirlerde protesto gösterileri düzenlendi. Özellikle ABD ve Avrupa'nın büyük şehirlerinde, sivil toplum kuruluşları ve insan hakları aktivistleri, Gazze'deki sivillerin korunmasının gerekliliği üzerine yürüyüşler yaptı.
Buna karşın, Amerika Birleşik Devletleri, İsrail'e verdiği desteği bir kez daha gözler önüne serdi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail'in kendi güvenliğini sağlamak için haklı bir sebebe sahip olduğunu belirtti. Blinken, "İsrail, uluslararası terörizme karşı savunma yapma hakkına sahiptir" diyerek, Washington'ın Tel Aviv'le olan stratejik ortaklığını vurguladı. Pentagon'dan yapılan açıklamalara göre, Amerikalı yetkililer, İsrail'e askeri yardım ve istihbarat desteği sağlamaya devam edecekleri bilgisini kamuoyuyla paylaştı. Bu da, birçok analistin, ABD'nin bölgedeki stratejik çıkarlarının devam ettiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilmesine yol açtı.
İsrail ve ABD arasındaki bu yakın ilişki tarihsel olarak uzun bir geçmişe dayanıyor. Soğuk Savaş döneminden bu yana, iki ülke güçlü bir askeri ve ekonomik ilişki içinde bulunuyor. Ancak, zaman zaman yaşanan çatışmalar ve insan hakları ihlalleri, Amerikan halkı ve aktivistler arasında tartışmalar yaratıyor. 2014'teki Gazze çatışmaları sırasında da benzer eleştiriler yöneltilmişti. O dönemde de birçok Amerikalı, hükümetin İsrail'e verdiği askeri yardımı sorgulamıştı. Bu durum, günümüzde de tekrar gündeme geldi ve halk arasında tartışmalara yol açtı.
Sonuç olarak, İsrail'in Gazze'deki saldırıları, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde büyük tepkilere yol açarken, ABD'nin verdiği destek, konunun karmaşıklığını bir kez daha gözler önüne serdi. Yıllardır süregelen çatışma ve gerilim, her geçen gün daha da derinleşmekte; bu da bölgedeki barış çabalarını güçleştirmektedir. Önümüzdeki günlerde atılacak adımlar, hem çatışmanın seyrini hem de uluslararası ilişkilerin geleceğini belirleyecek bir öneme sahip olacak.