İstanbul'un Başakşehir ilçesinde yaşanan bir olay, sosyal medyada kullanıcıların tepkisini çekti. 58 yaşındaki bir kadının, babası ve oğlu ile yaşadığı bidon kaynaklı tartışma, çıktığı yerde büyüyünce, darp olayına dönüştü. Olayın detayları, başta mahalle sakinleri olmak üzere birçok kişiyi şaşırttı. Yaşanan bu olayı, hem fiziksel hem de ruhsal açıdan etkilenen bireylerin yaşamlarına nasılsınız devam ettiğine dair çeşitli yorumlara neden oldu.
Başakşehir'de meydana gelen olay, bir kardeşin su bidonunu yanlış yere bırakmasıyla başladı. 58 yaşındaki kadın, bu durumu düzelttiği için baba ve oğlu ile karşı karşıya geldi. İlk başta tartışma sözlü bir şekilde başladı ve giderek büyüyerek fiziksel bir kavgaya dönüştü. Mahalle sakinleri, sesleri duyduklarında hemen durumu fark etti ve olaya müdahale etmeye çalıştı. Ancak, baba ve oğlu olayın boyutunu artırdıkça, herkesin korku ve endişeyle olayı izlemesine neden oldu.
Olayın büyüyüp darp boyutuna gelmesi, hemen Mahalle'nin huzurunu bozan bir durum oldu. İhbar üzerine, olay yerine gelen polis ekipleri, durumu kontrol altına aldı ve olayı incelemeye başladı. Söz konusu baba ve oğlu gözaltına alınarak ifadeleri alınmak üzere karakola götürüldü. Mahalle sakinleri, söz konusu kişilerin daha önce de benzer sorunlara yol açtığını belirterek, gereğinin yapılmasını talep etti. İfadelerin ardından, olayın yasal sonuçları ve bireylerin ileride nasıl bir süreç ile karşı karşıya kalacakları merak konusu oldu.
Bu tarz olayların sık sık yaşandığı bir şehirde, toplumun bu tür tartışmalardan nasıl bir Lesyon çıkartacağı ise dikkat çeken bir başka nokta. Görülen o ki, insanların birbirleriyle olan diyalogları, küçük bir çatışma sonucunda büyük bir soruna dönüşebiliyor. Bu durum, sosyal medyada kullanıcılar arasında da büyük bir yankı uyandırarak, 'komşu' kavramının yeniden sorgulanmasına neden oldu.
Sonuç olarak, bu olay çeşitli yönleriyle tartışılmaya devam ediyor. Başakşehir'de yaşanan bu darp olayı, basından da pek çok olay gibi ele alınırken, gelecekte benzer durumlar yaşanıp yaşanmayacağı ise belli değil. Bu tür olayların önüne geçilebilmesi için toplumsal hassasiyetin arttırılması ve insanların daha hoşgörülü olmalarının sağlanması, elzem bir hal almış durumda. Toplumun her bireyinin bu tür olaylar karşısında duyarlı olmasının, sosyal barışın sağlanmasında büyük bir rol oynayacağı inancıyla hareket etmesi gerektiği herkesin malumu.